18 Kasım 2007 Pazar

2

Kaplumbağa


Kaplumbağalar Hakkında Genel Bilgi

Reptiller boynuzumsu ve kabuğumsu derileriyle tanınırlar. Timsahlar, kaplumbağalar, kertenkeleler ve yılanlar bu gruptaki hayvanlardır.

Kaplumbağalarda deri yapısı kabuk şeklinde gelişmiştir, çoğunda dermis primer olarak kemiktir. Bu yapı kaburga ve vertebrayla devam eder. Kabuk ağırlığı total vücut ağırlığının yarısı kadardır. Kaplumbağalarda akciğerler çok kompartmanlı ve keselidir, bronşial yapı yoktur. Burun çekme ve öksürme yetenekleri yoktur.

Reptillerin çoğu ektotermal poikiloterm (vücut sıcaklığı çevre ısısına göre değişen) özelliğe sahip olduğundan çevre ısısına bağımlıdırlar. Bakteriyel ajanlarla enfekte olduklarında ılık yerlere giderler. Çevre ısısı tropikal tür reptiller için 27-28 derece, ılıman bölge türleri için 20-35 derecedir. Semiakuatik kaplumbağa türleri daha düşük ısı aralığını tercih ederler. Çoğu güneşlenerek ısınmak ister, direk güneş ışığı bulunmadığında ısı kaynakları, 45 cm uzaklıktan kullanılabilir. Ayrıca havalandırmanın da bulunması yararlı olur.

Semiakuatik türler içine gömülebilecekleri miktarda suya ihtiyaç duyarlar. Bu türlerin çoğunda beslenme, üreme ve sosyal ilişkiler su içinde olur. Kullanılan suyun filtrasyonu ve havalandırılması yapılarak, toksik organik atıkların ve patojenik organizmaların birikmesi önlenmiş olur. Kaplumbağaların yaşadıkların ortamın nemi % 35 'den az olursa deride kuruma ve soyulma, % 75 'den fazla olursa mantar ve bakteriyel hastalıklar meydana gelir. Altlık olarak kaplumbağalarda, tavşan yemi olarak hazırlanmış olan alfa alfa peleti kullanılabilir. Timsah ve su kaplumbağaları için barınaklarında çimentodan yapılmış beslenme, dinlenme ve güneşlenme yerleri bulunmalıdır. su kaplumbağalarının küçük taş parçalarını yutabilecekleri unutulmamalıdır. Bulaşmayı önlemek için kafes temizliğinde kullanılan malzemeler quartener ammonium solüsyonu ile dezenfekte edilmelidir. Barınaktaki tüm malzemeler 3 ayda bir yenilenmelidir.

Kaplumbağalar kabuklarından tutulur. Erkek kaplumbağanın kuyruğu dişiden daha uzundur, iris erkekte kırmızı, dişide kahverengidir. Semiakuatik türlerde erkeğin pençeleri daha küçük ve uzundur, erkelerde arka bacaklarda mahmuz vardır. Kabuğun şekli erkeklerde konkav, dişilerde yassıdır.

Kaplumbağalarda Kabuk Hastalıkları

Kaplumbağa kabuğu en içte kemiksi kapsül, onun üstünde damarlaşmış deri ve en üstte boynuzumsu geniş tabaka ile kaplıdır. Yumuşak kabuklu kaplumbağalarda bu dış katman yumuşak deriden oluşurken, bazı türlerde deri benzeri bir yapıya sahiptir.

Kaplumbağalarda, kabuk değişimi pullu kısımdan başlar, değişim tek seferde tamamlanır. Deri değişimini aksatan başlıca nedenler ; düşük nem, dış parazit enfeksiyonları, beslenme yetersizliği, enfeksiyöz hastalıklar, değişim sırasında mekanik yardım için gerek duyduğu keskin cisimlerin bulunmamasıdır. Deri değiştirilirken çoğunlukla göz etrafı, kuyruk ve parmaklara takılır. Bu durumda deri çekerek ayrılmaz, bölgeye antibiyotikli pomatlar sürülerek derinin yumuşaması ve kendiliğinden düşmesi beklenir. Vücudun diğer kısımlarındaki yapışmalarda ise, bölge 25-28 derecelik suyla birkaç kez yıkanır, deri yumuşayınca gazlı bezle tutularak yavaşça çekilir.

Kaplumbağalarda, başlıca kabuk deformiteleri vitamin mineral eksikliğinde, diğer diyet dengesizliklerinde, yara veya hastalık nedeniyle oluşmuş lezyonlardan meydana gelir. Karnivor su kaplumbağalarında et ağırlıklı beslenmede kabuk deformitesi ortaya çıkar, hastaya köpek veya kedi maması verilmesi deformiteyi durdurur, köpek gıdasının yarı nemli verilmesi daha iyidir.

Su kaplumbağalarının kabukları sıklıkla algle kaplanır. Bu yaşam şekli kaplumbağaya koruyuculuk sağlar. Kapalı alanda tutulan kaplumbağalarda algler kabuğa nüfuz eder ve altındaki kemikte erozyona neden olur. Periyodik ve uygun bakım yapıldığında hastalık önlenebilir. Betadin solüsyonu kabuk temizliğinde kullanılabilir. Akvaryumda bitki üremesine yol açmayacak aydınlatma sistemi kullanılmalıdır.

akciğer enfeksiyonu

Kaplumbağalarda Akciğer Enfeksiyonu (Respiratory Infection)


Kaplumbağaların gözlerinin şişmesi ve kapanması iki nedenden olur. Akciğer hastalıkları vardır veya vitamin A eksikliği vardır. Nadir olarak mikrop kapmıştır. Akciğer hastalığının diğer belirtisi aynı zamanda deride ve kabukta kızarıklık ve eğri yüzmedir. Burundan baloncuk gelmesi, özellikle kara kaplumbağalarında gıcırtılı bir ses gelmesi, su kaplumbağalarında ise tıslama sesi de bu belirtilere eklenebilir.

- Bulunduğu ortamı uygun hale getirip suyun sıcaklığını 30 dereceye getirmeli (ısıtıcı gerekecek, bunu monte etmek için akvaryum veya benzeri bir düzenek kurmak gerekir.

- Antibiyotik tedavisi gereklidir. 25 gr 'ın altındaki kaplumbağalarda antibiyotik oral yolla verilmelidir. Bunların yanında bir kez olmak üzere AD3EC vitamin karışımı iğne vurulur.

Gözlerindeki şiş için Terramisin göz merhemi kullanılabilir. Günde bir kez ve çok az dozu fazla gelmesin. Ancak tek başına yeterli değildir. Kara Kaplumbağalarında ayrıca gentagut da kullanılabilir. Yukarıda sayılan işlemler tabi ortamı düzeltilmedikçe ve su ısısı sabitlenmedikçe hiçbir işe yaramaz.

Uygun ortam= akvaryum + ısıtıcı (28 derece sabit ısıda) + filtre + ısıtıcı lamba + kaya ve bol güneş ışığı (doğrudan) veya UV lambası.

herşeyi

Kaplumbağalarda Su ve Ortam Isısı, Kış Uykusu Hakkında....


Öncelikle kaplumbağaların tam yaşını bilmeye imkan yoktur, tabi eğer yumurtadan ne zaman çıktığını bilmiyorsanız. o yüzden bebek, yavru, genç ve erişkin olarak ayrılır genelde. Bakıma ve ortamına, güneş ışığına, cinsine ve cinsiyetine, yem miktarına göre boyları değişebiliyor. Yaklaşık 10 cm e gelmiş bir kaplumbağa 2-4 yaş arası olabilir. Dişilerin daha iri olduğunu hatırlatayım. 12-13 cm gelmiş bir kaplumbağa ise 5-7 yaş arasıdır. Dişiler daha geç erişkinliğe (üreme) ulaşırlar.

Doğadaki ısı ile akvaryumda bakılan hayvanların ısısı farklıdır.

Yavrular için 29-30 derece su - 32 derece ortam ısısı (ısıtıcı lamba ile sağlanan)

Normal 28 derece su - 30 derece ortam ısısı

28 derecenin altındaki ısılar soğuk sayılmaktadır ve kış uykusuna geçiş dönemini hazırlar. (istisnalar olabilir ancak risk de olabilir)

Yukarıdaki ısılarda bir kaplumbağanın hastalandığı görülmemiştir. En azından akciğer enfeksiyonuna yakalanmaz. Hasta kaplumbağalar her durumda 30 derecede tutulmalıdır. Bunun yanında HER ZAMAN TERMOMETRE İLE SUYUN ISISINI ÖLÇÜNÜZ. TAHMİNLE OLMAZ. Çeşitli sitelerde çeşitli farklı açıklamalar. bazıları açık havada besliyorlar ve kışın içeri alıyorlar bazıları içeride teraryum kuruyorlar. Ancak bizler gibi, daha çok akvaryumda besleyenler için sanırım yukarıdaki ısılar uygundur.

Kış uykusuna yatırmayınız !

Kış uykusuna yatırılan kaplumbağalar üşütmüş ve çok hasta uyanıyorlar. Ortamlarını sabit tutarsanız böyle bir sorunla karşılaşmazsınız. Kış uykusu gibi bir gereklilik yoktur. Hayatının devamı için böyle bir zorunluluk yoktur ve çok risklidir. Doğada bunun olmasının tek sebebi başka çaresinin olamayışıdır. Yani doğada kış uykusuna yatıyor diye insanların soğuk duş alması gibi daha sağlıklı olmuyorlar. Bağışıklık sistemleri düşük ısılarda bozuluyor.

yemi

» Su Kaplumbağası Beslenmesi -Yemi- Miktarı


Kara kaplumbağaları tamamen otçuldur. Et verilmemelidir. Yem miktarı: Su kaplumbağası için gün içinde kafasının büyüklüğü kadardır.

Su kaplumbağaları üzerlerine (kalsiyum ve vitamin eklenmiş) tatlı su balıklarını çok severler, özellikle taze alabalık en sevdikleri yiyeceklerden biridir. Bunun yanında kurutulmuş karides ve unkurduna da bayılırlar. Kurtçuklar aslında iştahı kapalı olan veya yavru kaplumbağalar için daha çok iştah açıcı olarak kullanılır. Kaplumbağalar için özel olarak hazırlanmış minik çubuk şeklindeki yemler bağırsakları için çok uygundur. (değişik markalar var, en iyisinden alınız çünkü türkiye burası ve içinde ne olduğunu bilemiyoruz...) vitamin ekli yemlerden haftada 3-5 tane verilmesi uygundur.

Yağlı ve mayalı yiyeceklerden uzak tutunuz. Yavruyken daha çok et, erginliğe ulaşınca daha çok sebze ağırlıklı beslenmek isteyeceklerdir. Ergin kaplumbağaların yavrulardan daha çok kalsiyuma ihtiyaçları vardır. Ancak kalsiyum hayatları boyunca önemli bir unsurdur. Tatlı su balıkları, yumurta beyazı ve sebzeler en uygun yiyeceklerdir. Bunun yanında piyasada satılan kaliteli yemler mevcut. Sera Raffy P ve Sanyu en tanınları. Özellikle Sera marka yem, bütün vitamin ihtiyacını karşılayacak nitelikte. Arada bir vitamin verilmesi uygundur. Vitamin ABD3E karışımları satılmaktadır. Yavru kaplumbağalar sebze sevmezler o yüzden üzülmeyin. Ancak bol güneş (veya UV) ve uygun vitamin zengini yemlerle çabuk büyüyeceklerdir.

Kırmızı yanak su kaplumbağaları (Red eared slider-trachemys scripta elegans) yaklaşık 20-25 yıl yaşar ve çok uzun bir arkadaşlığınızın olacağını unutmayınız. Büyüklükleri erkeklerde 25 cm, dişilerde 30 cm ’ye kadar ulaşır. Akvaryumunuzu alırken büyüyeceklerini de hesaba katmanız gerekir.

Akvaryumda kaplumbağalar ile birlikte balık beslediğinizde bu balıklar bir süre sonra kaplumbağalara yem olacaktır. Ayrıca canlı olarak vereceğiniz balıkların parazit taşımadıklarına dikkat etmelisiniz.

Suyun kirlenmesini istemiyorsanız, yem verirken başka bir kapta veriniz. Yemi karada yiyemezler.

Kaplumbağa çeşitlerine göre beslenme farklılığı göstermekle birlikte bütün kaplumbağalar için dana yüreği pek yararlı değildir çünkü vücuttan sindirim sırasında değerli kalsiyum alır götürür, hatta tavuk ciğeri özellikle zararlıdır! Deniz balığı mümkün olduğu kadar az verilmelidir çünkü içlerindeki tuz oranı zaman içinde böbreklerine zarar verir ve et hem kara hem tatlı su kaplumbağaları için yine zamanla zararlıdır, kalsiyumun harcanmasına sebep olur, bunun yanında doğal yiyecekleri de değildir. Hayvanın sürekli yeşillik yemek istemesi de normal değildir. Yememe veya bir anda farklı beslenme şekli bir sorunun göstergesi olabilir. Tüm küçük balıklar ile de beslenme sağlanabilir. Akvaryumun içine çabuk çoğalan küçük balıklar bırakılabilir, böylece kaplumbağa hem arada bir onları yer hem de avlanır.

Kaplumbağalara bir saat içerisinde tüketebilecekleri kadar yem verilmelidir, yemedikleri suda kalır. Bunların temizlenmesi önemlidir. Hazır yemlerin tek başına verilmesi doğru değildir.

Çiğ et ve tavuk eti ile ilgili çok soru gelmektedir, bu sorulara tam bir cevap vermek anlamında:

Et, sakatat, tavuk ciğeri gibi yiyecekler fazla yağlı ve proteinlidir. fazla protein ise gut hastalığına yol açar. azı karar fazlası zarar prensibi itibariyle hareket ediniz. Cüssesine göre ne kadar yiyebileceğini anlayabilirsiniz. Genç kaplumbağalar etçil ağırlıklı bir beslenme tercih ederler, yaşlandıkça sebze ağırlıklı yemleri sevmeye başlayacaktır.

Unutmayınız ki kaplumbağalar sağlıklı yaşayabilmek için bizlerin verdikleri yiyeceklere muhtaçtırlar. Beslenmelerinin aksatılması veya dengesiz olması ileride hastalıklara ve ölümlere yol açabilir.

almadan önce

Kaplumbağa Almadan Önce Bilinmesi Gerekenler...


Kırmızı Yanak Su Kaplumbağası (Trachemys scripta elegans)

Kuzey Amerika Orta Batı kesimlerindeki bataklıklarda oldukça yaygın olarak bulunur. Ilık ve bol yeşilli suları severler. Bu kaplumbağaların en büyük özelliği yanaklarının iki yanındaki kırmızı-oranj lekelerdir.Cinsiyetler kolayca ayırt edilebilir. Dişiler erkeklere göre daha uzun ve ağırdır. Boyları doğal ortamlarında yaşarlarsa, 16-25cm arasında değişebilir. Erkeğin kabuğu daha içeriye dönük, dişinin ise daha düzdür ve erkeğin tırnakları dişiye oranla çok daha uzundur. Yavru kaplumbağalar için 60 cm akvaryum ideal ölçüdür. Sabit ısı 27-28 derecede tutulmalı, ideal akvaryum boyu ilerisi de düşünülerek 100x40x40 cm edinilmesi tercih sebebi olmalıdır. UV lamba sürekli güneş ışığı görmeyen kaplumbağalar için önem taşır.

Kurutulmuş karides ve balık parçaları, kurt kuruları ve ufalanmış et parçacıkları, ufak toprak solucanları, kıvırcık salata parçaları ve küçük balıklar verilebilir. Ömürleri 20-25 yıl kadardır, olası sağlık problemleri gözlerde enfeksiyon ve kabuk yumuşamasıdır. Sularına vitamin, kabuklarına zaman zaman yumuşak bir fırçalama yapılmalıdır.

Kaplumbağalar için verilmesi gereken günlük yem miktarı her kaplumbağa için değişir. Çoğunun yeme alışkanlıkları ve iştahları farklıdır.Bu yüzden olası bir ölçü yoktur. Ama genel olarak kaplumbağanızın kafasının hacmi kadar yem verebilirsiniz.

Kaplumbağa Satın Alırken

Sahiplenirken dikkat etmeniz gereken şey; kabuğun yeterince sertleşmiş olmasıdır. Ticari olarak üretildikleri için ve henüz kabuk yapısı sağlıklı şekilde oluşamadığından dolayı genel gelişimi açısından problem yaratabilir. Kabuğun yumuşak olması,kabuğa yapışık halde olan iç organlarının daha kolay hasar görmesine yol açabilir.

Bir su kaplumbağası alırken;

-Gözler parlak ve temiz mi ?

-Deri canlı ve lekesiz mi ?

-Kabuk sert ve çizgileri düzgün mü ?

-Kuyruk çevresi temiz ve yarasız mı ?

sorularına olumlu cevaplar bulmanızı tavsiye ederim. Ayrıca bir su kaplumbağası sahiplenmek için en uygun zaman ilkbahar ve yaz aylarıdır. Yeni aldığınız kaplumbağa daha bebek olduğundan dolayı kabuk gelişimi tamamlanmamış bir durumda olacaktır.Yaz döneminde kaplumbağanızı güneşin faydalı ışınlarından yararlandırarak kabuk gelişimlerine yardımcı olabilirsiniz.

kuluçka

Kaplumbağalar


Kaplumbağaları Yumurta ve Kuluçka Zamanı

Yumurtadan yavru çıkma süreleri 2-3 ay sürmektedir. Testusdo gracea (Tosbağa) kaplumbağalar 2-3 cm boyunda 6-12 adet yumurta yaparlar. Tatlı su kaplumbağaları ise 3-12 beyaz uzun şekilli yumurta yaparlar. Yavrular ise 2-3 ay süre sonra yumurtadan çıkarlar. Kaplumbağaların tüm çeşitleri yumurtalarını toprağa bırakırlar. Kara ve Tatlı Su kaplumbağaları yaşadıkları doğal çevrede uygun bir ortamı seçerek eştikleri çukurlara yumurtlarlar ve üzerini toprakla örterler. Deniz kaplumbağaları hayatlarının çoğunu denizde geçirdikleri için Dünyanın belirli kumsallarında kıyıya çıkarak; kumsalda eştikleri çukurlara yumurtlarlar. Genelde bu işlemide geceleri yaparlar.

Sürüngenlerin cinsiyetlerinin belirlenmesinde kuluçka dönemi çevre ısısının etkili olduğu yönünde bir çok araştırma yapılmıştır.

Ülkemizin Akdeniz ve Ege kıyılarında deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktıkları dünyaca ünlü kum plajları bulunmaktadır. Dalyan, Dalaman, Fethiye, Patara, Kumluca, Belek, Kızılot, Demirtaş, Gazipaşa, Göksu Deltası, Kazanlı, Akyatağan, Samandağ gibi bölgeler deniz kaplumbağalarından Caretta Caretta ve Cheloniamydas'ın ana vatanlarıdır.

Çiftleşme isteği mevsimine bağlıdır. Tropik ve subtropik iklim koşullarına göre değişiklik gösterir. Ayrıca dış ortam koşulları da bu olayı etkilemektedir. Genelde kaplumabağalar nisan ayının başından, mayıs ayının sonuna kadar çiftleşirler. Bu dönemde günlerin uzun olması ve güneş ışığının fazlalığı önemli rol oynamaktadır. Ultraviyole ışınların, kaplumbağaların yaşamlarındaki çiftleşme ve yumurtadan yavruların çıkması gibi fizyolojik olaylara etkisi oldukça fazladır. Dişiler çiftleştikten sonra spermi 4 yıl gibi süre ile saklayabilirler.

Kış Uykusu

200 milyon yıldan bu yana yaşamayı başarmış olan kaplumbağalar adaptasyona örnek verilebilecek birçok değişikliğe uğramışlardır. Kara yaşamından suya geçmişlerdir. Parmaklar arasında perde şekillenmiş; deniz kaplumbağalarında ise ayaklar palet şeklini almıştır.

Kaplumbağalarda görülen kış uykusu ise içgüdüsel bir davranıştır. Bu davranış da dölden döle geçer. Davranış, gerekli uyarılar alındığında ortaya çıkar.

Kara ve su kaplumbağaları doğada bulundukları iklim kuşağına göre kış uykusuna yatarlar. Deniz kaplumbağaları ise göçmen hayvanlar oldukları için kış uykusuna yatmazlar. Tabii ki bu iç güdünün ortaya çıkışına sebep olan faktörlerin başında, iklim (havaların soğuması) yiyeceklerin azalması gelmektedir. Kış uykusu davranışı: Hayvanlar, kendilerini korumaya almaktadır. Doğada orta, orta ve kuzey yarım küre, Anadolu, Balkanlar, Orta ve Kuzey Avrupa vb. yerlerde yaşayan kaplumbağalar EKİM-MART ayları arasındaki 5-6 aylık sürede kış uykusuna yattıkları görülmektedir. Kış uykusuna yatan hayvanlardaki belirtiler: Doğal ortamda kuytu ve karanlık yerlere gizlenme ve su ve yiyecek tüketmeme, hareket etmeme şeklinde ortaya çıkar.

Günümüzde kaplumbağalar evde beslenen hayvanlar arasına girmiştir:Ev ortamında kaplumbağa besleyenlerin ise karşılaştıkları en önemli sorunlardan biri kış uykusu dönemidir. Çünkü bu dönemde kaplumbağalarda sıkça ölüm olaylarına rastlanmaktadır. Yukarıda söz edildiği gibi, kaplumbağa beslemekteki başarı onun doğasını çok iyi bilmek ve mümkün olduğu kadar doğal yaşam ortamına benzer ortamlar hazırlamakla artabilir. Doğal ortamda soğuk hava, az veya çok güneş ışığı, yağmur, toprak vb. aklımıza gelebilecek birçok şey mevcuttur.

Evde veya işyerimizde ise bunların hiçbiri yoktur. Sadece soba veya kaloriferle ısıtılmış bir oda ve birbirine çok benzeyen küçük, içinde birkaç taş parçası ve su olan bir kap veya akvaryum.

Kaplumbağalar poikliotermik vücut ısısına sahip hayvanlardır. Yani vücut ısılarını ortama göre ayarlayan hayvanlardır. Kaplumbağaların sindirim enzimlerinin aktiviteleri, çevre ısısı 22ºC altına düştüğünde azalmaktadır. Bu durumda hayvanın yemeden kesildiği ve hareketsizleştiği gözlenir. Bu durumda evde beslenen kaplumbağaları dikkate alırsak bunların çoğu tropikal bölge hayvanlarıdır. kendi doğalarında böyle bir ısı ve güneş ışığı eksikliği yaşamamaktadırlar.

Bu tür kaplumbağaları yarı aktif ve pasif durumdan kurtarmak gerekmektedir. Ya tam aktif tutmak; bunun için bulunduğu yerin ısısını 22°C' nin üzerinde tutmak , güneş ışığından direkt yararlanmadığı için bir ültraviyole lamba koymak gerekir. Ya da hayvanı içinde az miktarda su bulunan bir kapla üzerine örtü örterek 10°C' lik, evin en karanlık ve serin yerinde mart ayına kadar bekletmek gerekir. Kış uykusuna yatırılan kaplumbağalar oda ısısı 22°C üzerine çıkarılarak 1-2 gün sabit ısıdaki ortamda aktif getirilmektedir.

Küçük kaplumbağalarda birinci yol tercih edilmedir. Çünkü hayvanların beslenmeye ihtiyacı vardır. Büyüklerde ise ikinci yöntem tercih edilebilir.

En ideali ise terrarium adını verdiğimiz; ısısı ayarlanabilir ultraviyole lambası olan ve tropikal ortamı yaratabileceğiniz akvaryumlarda hayvanları beslemektir.

Kaplumbağaların Beslenmesi

Kaplumbağalar genel olarak etçil ve otçul olarak beslenmeye uygun sindirim sistemine sahiptirler. Doğada böcek , solucan, üzüm, karpuz, domates, kıvırcık ve sarı çiçekli bitkileri yiyerek beslenirler.

Kaplumbağaların beslenmesinde dikkat edilecek en önemli hususlar:

1-3 yaş arası kaplumbağalar vücut gelişimlerini tamamlamaları için protein ağırlıklı besin maddeleri almaları gerekmektedir. Bundan dolayı sürekli beslenmeli 6-7 yaşına kadar kış uykusuna yatırılmamalıdır.

Yemlerinde Kalsiyum ve Fosfor dengesine ve vitamin ihtiyacına göre gerekli katkılar ilave edilmelidir. Ayrıca su kaplumbağaları yiyeceklerini suda almaktan hoşlanırlar. En çok sevdikleri yiyecekler arasında kurutulmuş karides gelir.

Evde beslenen kaplumbağalara hazır yemler vermek daha uygundur. Kaliteli markaların kaplumbağalar için yemleri var. Mutlaka kullanın.

Bakım

Evlerimizde beslediğimiz tropikal su kaplumbağaları için gereken en önemli şey suyun temiz tutulması ve ısının bir ısıtıcı yardımıyla 27-28'C ye sabitlenmesidir. Bu kaplumbağalar en fazla suda bulunan mikroplardan etkilendikleri için su değişimlerinin düzenli olarak aksatılmadan yapılması gerekir. Eğer buna dikkat edilmezse kaplumbağalarımız sudaki kirlilikten dolayı hastalanacaktır. Bunun sonucunda göz körlüğüne, hatta ölüme kadar gidebilen durumlar oluşmaktadır.

Başka bir önemli konu ise kaplumbağaların yeterince gelişemeden satışa çıkarılmalarıdır. Kabuk gelişimlerini daha tamamlayamadıklarından dolayı maalesef çoğu bilinçsiz bakım yüzünden telef olmaktadır. Burada bizlere düşen görev; kabuklarının gelişebilmesi için kaplumbağalarımıza düzenli olarak güneş banyosu yaptırtmaktır. Eğer böyle bir imkanımız yoksa piyasada ultraviole(UV) lambalar satılmaktadır. Bu lambalar güneş ışığının yerine geçer ve kaplumbağaların gelişimine katkısı büyüktür. Bunlardan mutlaka bir tane edinmeliyiz.

Diğer problemlerden bir tanesi ise kaplumbağaların ortasında palmiye bulunan, ada şeklinde küçük plastik kaplarda beslenmeleridir. Bu ortamlar çok sağlıksızdır ve kaplumbağaların çoğu böyle ortamlarda telef olmaktadırlar. Onlar için en iyisi ileride büyüyeceklerini de göz önüne alırsak 100x40x40 ölçülerinde bir akvaryumdur. Yalnız akvaryumu almakla da iş bitmiyor. Daha önceden de söylediğim gibi mutlaka bir tane de ısıtıcı edinmeliyiz. Ayrıca kaplumbağaların üzerine çıkıp dinlenebileceği, kuruyabileceği bir kısmı suyun dışında kalacak şekilde kayalar da konmalıdır. Son olarak da bir filtre edinirsek ideal ortamı yaratmış oluruz bu sevimli dostlarımız için...

Hem böylelikle filtreler sayesinde suları daha da geç kirlenecektir.

Püf Noktalar

Kaplumbağalarla nasıl arkadaş olunur?

Su kaplumbağalarınızın kendilerini evlerinde hissetmeleri istemez misiniz? Aslında bu hiç sorun değil, yeter ki onlara doğal yiyecekler, bakım ve iyi bir ortam sunun. Ancak dikkatli olun çünkü yeni ''ev arkadaşınız'' memnuniyetsizliğini dile getirebilecek sesler çıkaramaz. Bu rehber sizlere su kaplumbağalarınıza nasıl bakmanız gerektiğini gösterecektir. Önerilerimize ne kadar çok dikkat ederseniz, kaplumbağalarınız da bir o kadar size bağlanacak ve sakin evcilleriniz olacaktır.

Kaplumbağalar için uygun yerin sağlanması

Su kaplumbağaları güney Avrupa ve Amerika kıtasının tropikal bölgelerinden gelirler. Bu yüzden yeni ''ev arkadaşınız'' için doğasına tam uygun bir ortam yaratmanız önemlidir. Dolayısı ile ısının, ışığın, kızılötesi ve morötesi (infrared ve ultraviyole) ışınlarının güneş ışığının eksikliğini gidermek için çok gerekli olduğunu unutmayınız. Kaplumbağalarınız için özel tasarlanmış bir mekan içerisinde bataklık kömürü ve çakıl olan akvaryum ayarlamanız uygun olur. Sıcak ayları (18°C'nin üstündeki sıcaklıklarda) açık havada geçirmelidirler.

Ancak açık hava alanını başka hayvanlardan zarar görmeyecek şekilde düzenlemeniz gerekmektedir. Bunun dışında kaplumbağaların köşeler ve bitkilerin altına saklanmaktan hoşlandıklarını unutmayınız. Dinlenmeleri için gölgelik bir yer (güneydoğuya bakan) ayarlamak da onları mutlu edecektir. Şayet açık havada bir mekan ayarlayamayacak durumda iseniz o zaman güneş yerine geçecek şekilde haftada iki kez ve maksimum beşer dakikadan UV lambaları ile ışın görmesini sağlamalısınız. Bundan fazlası ağızlarına kadar yanıklara sebep olabilir. Sonbahar aylarında kaplumbağaların kış uykusuna yatmalarını izlemek ilginç olabilir. Her zaman nemli kalacak şekilde bir kutu ayarlayıp içine kömür çamuru koyun. Ancak buradaki ısının hiçbir zaman 8-10 °C'nin altına düşmemesine dikkat ediniz. Dışarıdan herhangi bir etkinin de gelmemesi gerekmektedir. Bahar aylarında ısı 20°C'nin üstüne çıktığı anda kaplumbağalar kış uykusundan uyanacaktır. Uzun bir ılık banyo yaptırıp bağırsaklarının içinin boşaltılması gerekir. Su düzeyinin çok yüksek olmamasına dikkat ediniz. Kaplumbağanın başının suyun üstünde kalması gerekmektedir, aksi takdirde boğulabilir. Artık kaplumbağaların iştahı açılacak ve yem isteyeceklerdir. Bunun yanında biraz meyve ve marul yiyebilirler. Su ve bataklık kaplumbağaları amfibiyan hayvanlar olup hem karada hem suda yaşayabilirler. Böyle bir düzeneğe akvaterariyum demekteyiz. Suyun derinliği kaplumbağaların tamamen suyun altında kalabilecekleri kadar derin olmalıdır. Suyun derecesinin hava derecesi 25 iken 20 ile 28 °C arası olması gerekmektedir. Kara kısmının yetişkin bir kaplumbağanın tamamen sığacağı ve güneşleneceği şekilde büyük olması ayarlanmalıdır.''Ev arkadaşınızın'' bu kara kısmına rahatça tırmanabileceğinden emin olunuz. Akvaryumunuzu bitki ve köklerle çok güzel dekore edebilirsiniz. Ancak kaplumbağalar bitkileri yiyebileceklerinden bunları onlardan korumalısınız. Dikkat: bazı saksı bitkileri zehirlidir.

Suyu ayarlama

Terariyumun suyunu düzenlemek için Sera aquatan kullanınız. Şu işlere yarar:

. zararlı metalleri yok eder.

. çeşme suyunun çözülmüş tuzlarını nötralize eder.

. klor etkisini azaltır.

Su kaplumbağaları için uygun asit değeri 7'dir. Çeşme suyun pH'ı 7.6'dır. Suyun pH derecesini çabuk bir şekilde Sera pH testi ile anlayabilirsiniz ve Sera pH plus veya Sera pH minus ile düzenleyebilirsiniz.

Kaplumbağalar ne yer?

Doğada yaşayan kaplumbağalar açlıklarını giderecek her şeyi yerler. Ancak burada bizim onları beslememize bağlı yaşamaktadırlar. Bu yüzden gıdalarına dikkat etmeniz gerekir. Gıdasızlık ciddi sorunlara yol açar. Arada bir birkaç marul ve biraz da et vermek onlara düzgün bir diyet sağlamaya yeterli değildir. Aynı şekilde buz gibi su, buzdolabından yiyecekler ve başka hayvanlarınız varsa bunların yemleri de zararlıdır. Yani miktarı değil niteliği önemlidir.

En iyisi kaplumbağanıza dengeli bir şekilde yemlerini vermektir, böylece hastalanmalarını önlemiş olursunuz. Söylememize gerek yok ancak tüm gerekli besinleri (mineraller, vitaminler ve kalsiyum) yiyeceklerinde mevcut olmalıdır. Su kaplumbağalarınızın kabuklarının gelişimi ve hastalanmamaları için bunlara mutlaka ihtiyaçları vardır, ancak bu yeterli değildir. Lifli gıdalara da sindirimleri için gereklidir.

Bütün çabalara rağmen kaplumbağa hastalanırsa ne yapabilirsiniz?

Kötü beslenmenin dışında başkaca hastalanma sebepleri de vardır. Yerlerinin soğuk olması, soğuk su ve gıda zehirlenmesi ishalin baş sebebidir. Öncelikle ısıyı artırmak gerekir. Yemlerinin oda ısısında olması gerekir. Kuru-ıslak arası yem vermek her zaman en doğrusudur (Sera Raffy I ve P ). Sera Diropur R ishallerini kesecektir, tamamen bitkiseldir.

Az hareket ve yanlış beslenme bu sefer kabızlığa yol açacaktır. Biraz marula Sera laxopur R veriniz ve her gün ılık bir banyo ve biraz hareket kabızlığın geçmesine yardımcı olacaktır.

Ayrıca üşütmeden kaynaklı hastalıklarda Sera bronchipur R kullanılabilir. Bu tarz hastalıklarda kaplumbağa nefes almada zorluk çeker, hapşırır, burun akıntıları görülür, gözleri şiş ve kapanır. Böyle bir durumda mutlaka tedavi şarttır.

İştahın kesilmesi her zaman kötü bir işaret olmayabilir. Sadece yemeğini reddediyor olabilir. Ancak kış uykusundan uyanan tüm hayvanların iştahlarının yerinde olması gerekir, yoksa açlıktan ölebilirler. Özellikle vitamin ağırlıklı beslenme şarttır (Sera Vitalipur R) Ağızlarına damlatmak gereklidir, hatta kabul etmiyorlarsa zorla verilmelidir. Birkaç gün içerisinde yemelerinin düzeleceği garantidir. Ancak önemli olan: Hayvanların ısısı 20 C'nin üstünde olmalıdır. Eğer ısı bunun altındaysa kaplumbağanın uygun şekilde uyanmadığı düşünülmelidir.

İştahsızlık aynı zamanda hastalıktan, şoktan veya ortamındaki başka sıra dışı olaydan da kaynaklanabilir. Bu yüzden her akşam 5-8 damla arası suya eklemenizi tavsiye ediyoruz, bunda kaplumbağanın ağırlığı da önemlidir.

Kaplumbağanın üşütmesi veya kabuğunun yumuşaması tehlikeli bir durumdur ve HER ZAMAN yetersiz beslenme ile ilgilidir. Tedavisinde UV ışığı yardımcı olacaktır. Bunun yanında vitamin de verilmesi gereklidir.

Kaplumbağalar göründükleri kadar sağlam mıdırlar?

Hayır. Kaplumbağalar hassas ve narin hayvanlardır. Her ne kadar kabuklarının sert görüntüsü ve kalın derileri olsa da akımı yumuşak şekilde yapılmalıdır. Sanki bakımı kolaymış gibi görünür. Bu durum sizi yanıltmasın.

Maalesef çocuklar kaplumbağalara sanki oyuncakmış gibi davranır ve onlara işkence eder. Kaba davranışların kaplumbağaya zarar vermeyeceğini düşünen insanlar vardır, ancak bunun tek sebebi kaplumbağanın şikayet edecek sesinin olmamasındandır.

Çocuklarınıza kaplumbağaların ilgi ve dikkat gerektiren hayvanlar olduğunu anlatınız. İyi bir arkadaşlığın başlangıcı için gerekli temel budur.

Akvaryum Aksesuarları


Arkadaşlar kaplumbağalarımızı, balıklarımızı vb. canlılarımızı besleyeceğimiz ortamları hazırlarken dikkat edeceğimiz bazı altın kurallar vardır.

Bunlardan 1.si onların rahat edebileceği bir akvaryum hazırlamak, 2.si her zaman alışık oldukları (28-30 derece) ısıyı elde etmek üzere kullanacağımız ısıtıcımız, 3.sü onları zehirli maddelerden, atıklardan arındıracak bir filtre, 4.sü akvaryumların güzel görünümü için kullanacağımız aksesuarlar; bunlar gerçekten çok önemli.

Yapay değil doğal ortamlarda yaşamalarını sağlamalıyız. Ben bu konu üzerine küçük bir araştırma yaptım ve sizlerle paylaşmak istedim. Akvaryumumuza koyacağımız boyalı taşlara dikkat etmeliyiz. Onlar kimyasal boya maddeleriyle yapıldıkları için canlılarımıza büyük oranda zarar verebilir. Sonra sadece iki palmiye ağacıyla süslenmiş bahçe görünümündeki fanuslara aldanmayın. Onlar özellikle kaplumbağalarımızın ölüm nedeni olabilir çoğu zaman. Ben bir kaplumbağamı bu yüzden kaybettim. Kırmızı yanaklı kaplumbağalar diye adlandırdığımız kaplumbağalar çok iyi yüzücü ve dalıcıdırlar. Onlar akvaryumda yaşarken çoğu zaman dinlenmeye ihtiyaç duyarlar. Bu yüzden dinlenebilecekleri bir kaya, iskele vb. aksesuarlar kullanmalıyız. Bu doğal ortamı sağladığımızda onlar da bizi yalnız bırakmayacaktır...